Geçiş


İki dağ arası hayat.

Geçiş köprüden ya da sudan…

Kurbağaları güneşe bırakıp
gökyüzünden geçmeye kalkışan
uçarı bir nehirdi aşk.


Rüzgâra konan damla mıydı tutku?
Yağmurun evini arayan ateş miydi şüphe?
Kırık sesli tozlu plakların ortasına düştü
karıncalanan aşkın ayetleri,
söndürdü dağın içindeki arzuyu.
Hüzün düğümünü açınca,
silkeledi aşk, düşlerini ağacından.


İki bulut arası ölüm.

Fırtınanın oyduğu mağaraya
definelerini gömerken aşk kuşu
büyülü bir dizenin harflerini
kokluyor sanki.
Fısıldıyor uçmanın ve
bulutta durmanın sırrını
dallarından kaçmaya hazır
gezgin bir mevsim gibi.

Dilek Değerli

(Gece Kelebeği'nden)