süzüldü inceden bir beyazlık
piyanonun tuşlarından.
Sabahın tutuşan ışıklarında
ılık dumansı bir sallantı
ve bir ateş dökme mevsimi.
Rengârenk taylar düşüyordu
üstüme, tavandaki resimden.
vazgeçti esmekten
beyaz tuşlar bulduşehrin tavan arasında, aldı solu
bıraktı kalbimin üstüne
diyeze çalıp karardı beyaz sol,
tavandan düşemeyen
ıslak gözlü yaralı tay gibi.
Bulut dağa konunca akşam sonu
yandı müziğin ışığı
gölün derinliklerinde,
Düştü sonunda kara tay odama
esmeye başladı rüzgar
içimdeki sonbahar kırılganlığında.
Nabzı durmuştu sanki zamanın,
baharın deliren kokusuyla
yıkıldı hüznün taş duvarı.
İçime girince gökyüzü
kelebeklendi solgun pencerem.
Dilek Değerli
(Yorgun Ruhlar Korosu'ndan)
http://www.siirakademisi.com/index.php?/site/haber_detay/315