Puhu kuşu bakıyor
gitgide yaklaşan gök tavanından
dille bilenmiş, gözü kapalı
kendini kesen bir bıçak
şiiri kesiyor mavisinden
çatlayan duvar,
peçesini atan gece
geliyorlar kurarak
sözcük iskelelerini.
Boyun eğmiyor şiir kaleme,
beyazı kırık papatyalar,
ruhun dikenleri batıyor
kıvranan ateşe.
Damarlarımdaki yeşil ıslık
susturuyor anlamın çalgısını
sözcükleri boşaltıyor ağzından kuş
el yazıyor da yazıyor
bahçede büyüyen Fûruğ’un ellerine.
Dilek Değerli
Eliz Edebiyat, Kasım 2011, sayı 35
(Yorgun Ruhlar Korosu'ndan)